Rusya’ya Yönelik Yaptırım Kararlarının Uzay Hukukunun Temel İlkeleri Bakımından Değerlendirilmesi
Image Link
GİRİŞ
Devletlerin sorumluluğu konusu, Uzay hukuku alanında başat bir yere sahiptir. Nitekim bu husus, 1967 Dış Uzay Sözleşmesi gibi uzay hukukuna ilişkin uluslararası sözleşmelerde de açıkça görülmektedir. Uzay belirsizliğin, bilinenlere oranla daha hakim olduğu ve bu belirsiz niteliğiyle de tehlike doğurma potansiyeli yüksek olan bir yer. Uzay, res communis niteliğini haiz olduğundan tüm insanlığı ilgilendiren tehlike durumunu da gündeme getirebilmektedir. “Res communis” terimi ile, uzayın tüm insanlığın ortak mirası olduğu ve uluslararası toplumun kullanımına açık olduğu ifade edilmektedir. Dolayısıyla uzayın kullanımından ve uzay faaliyetlerinden yalnızca bir devlet etkilenmemekte uluslararası toplumun tümüne hitap eden bir etki söz konusu olmaktadır. Uzay faaliyetlerinde pek çok devlet yer almakla beraber ABD, Çin ve Rusya gibi bazı devletler öne çıkmaktadır. Rusya’nın, uzaya ilişkin faaliyetlerin başından itibaren öncü bir role sahip olduğu ifade edilebilir. Bu yazıda da öncelikle Rusya’nın uzay faaliyetleri bakımından çalışmaları, Ukrayna’yı işgali nedeniyle Rusya’ya yöneltilen yaptırım açıklamalarına yer verilecektir. Devamında ise bu yaptırım açıklamaları nedeniyle uzay istasyonuna ilişkin Rusya tarafından yapılan açıklama izah edilecek olup, bunun uzay hukuku bakımından değerlendirilmesi yapılacaktır.
I. Rusya ve Uzay Faaliyetleri
Rusya, uzay faaliyetleri bakımından öncü devletlerden biri olarak pek çok faaliyette bulunmaktadır. Bununla bağlantılı olarak uzay faaliyetleriyle belirli hedeflere ulaşma amacını da taşımaktadır. Nitekim, buna ilişkin olarak bir stratejik plana da sahiptir[i]. Bu stratejik plan ile uluslararası işbirliğinin geliştirilmesi ve genişletilmesi, dış uzayın gelişimi ve ortak bilimsel araştırmalar bakımından sürdürülebilir uluslararası bağların oluşturulması, Rusya’nın uluslararası standartlarda uzay ürün ve servisleri sunmasını ve bunlar bakımından iç pazarın geliştirilmesi hedeflenmektedir[ii]. Rusya, insanlığın uzay serüveninin başlarından itibaren uzay faaliyetlerinde önde gelen devletlerden biri olmuş ve hala daha olmaya devam etmektedir. Öyle ki, uluslararası uzay hukuku doktrininde SPUTNIK Öncesi Hukuk Düzenlemeleri ve SPUTNIK Sonrası Hukuk Düzenlemeleri şeklinde tasniflerin yapıldığı görülmektedir[iii].
4 Ekim 1957’de fırlatılan ve dünyanın ilk yapay uydusu olan SPUTNIK – I’in SSCB tarafından fırlatılması uzaya uydu gönderme bakımından gerçekleştirilen ilk faaliyettir[iv]. Bunun ardından diğer önemli ve öncü faaliyet, ikinci yapay uydu olan ve içinde Laika isimli bir köpekle, SPUTNIK – II’nin 3 Kasım 1957’de uzaya fırlatılmasıdır[v]. Bunu takip eden gelişme ise, 12 Nisan 1961’de Rus Kozmonot Yuri Gagarin’in uzaya gönderilmesi ve uzaya giden ilk insan olarak tarihe geçmesidir[vi]. 13 Şubat 1966’da SSCB tarafından gönderilen LUNA-9 aracı Ay’a ilk iniş yapan uzay aracı olmuştur[vii]. 4 Ekim 1957’de bir plaj topu büyüklüğünde olan SSCB uydusundan[viii], Progress MS-16 robotik uydusunun fırlatılmasına[ix] ve daha pek çok uzay faaliyeti ile önemli bir gelişme göstermiştir.
Rusya, yalnızca uzaya uydu göndermek vb. faaliyetler değil, bu faaliyetlerle ilintili olarak ulusal uzay hukuku düzenlemesi ve ulusal uzay ajansı da kurarak uzay alanında faaliyetlerini sürdürmüştür ve sürdürmektedir. 1946 yılında SSCB tarafından, 1992 yılında ise Rusya Federasyonu tarafından ulusal uzay düzenlemelerine yer verilmiş ve sonrasında da ek düzenlemeler yapılmıştır[x]. Hukuki düzenlemelerin yanında Uluslararası Uzay İstasyonu’nun (ISS) oluşumunda da yer almıştır. 1980’lerde inşa edilmesinden bu yana, katkıda bulunan birçok ülke ve uzay ajansının başarılı bir işbirliği çabası olduğunu kanıtlayan ISS’nin bileşenleri arasında ABD, Kanada, Japonya ve Avrupa Uzay Ajansı ile birlikte yer almış ve ISS inşa edilip, tescil ettirilmiştir[xi].
II. Rusya’ya Yönelik Yaptırım İlanları ve Devletlerin Sorumluluğu Bakımından Rusya’nın Uzay İstasyonu tehdidinin Değerlendirilmesi
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali üzerine pek çok devlet ve uluslararası oluşumdan yaptırım açıklamaları yapılmıştır. 24 Şubat 2022 günü Joe Biden’ın yaptığı açıklamalar da buna örnek verilebilir. Biden’ın açıklamasına göre Putin’in savaşa başvurmasından ötürü bu seçiminin sonuçlarına katlanacağını ve Rusya’nın uzay programının da ABD yaptırımları ile bozulacağını ifade edilmiştir[xii]. Biden, bunun yalnızca ABD tarafından yapılmayacağını ve küresel ekonominin yarısından fazlasını temsil eden bir ortaklar komisyonu inşa ettiklerini ve bu komisyonun da Avrupa Birliği ülkelerinden Fransa, Almanya, İtalya ve Birleşik Krallık, Kanada, Japonya, Avustralya, Yeni Zelanda ve diğerleri dahil olmak üzere 27 ülkenin yer aldığı ifade edilmiştir[xiii].
Rusya, bu açıklamalara uzay faaliyetleri ve güvenlik bakımından risk barındıran bir yanıtla karşılık vermiştir. Rusya uzay ajansı Roscosmos’un direktörü Dmitry Rogozin, Twitter’da bir bilgi seli ile yaptırım kararlarına karşı cevap vermiştir[xiv]. Rogozin yanıtında, Uluslararası Uzay İstasyonu işbirliğini bozmak mı istediklerini sorarak, devamında Uluslararası Uzay İstasyonu’nun kontrolsüz olarak yörüngeden çıkmasından ve onun ABD’ye ya da Avrupa’ya düşmesinden kimin sorumlu olacağı şeklinde örtülü tehdit niteliğinde açıklamalara yer verdi. Hatta buna ilave olarak “500 tonluk bir yapıyı Hindistan ve Çin’e bırakma seçeneği de var. Onları böyle bir ihtimal ile tehdit etmek mi istiyorsunuz?” diye sorarak onun Rusya’ya düşmeyeceğini, bir başka deyişle Rusya’nın bir zarar görmeyeceğini ifade ederek, ABD ve Avrupa’ya yönelik olarak, risklere hazır olup olmadıklarını sormuştur[xv].
Dış Uzay Antlaşması’nın VI. Maddesi[xvi], uluslararası kamu hukukunda daha yaygın olan “devlet sorumluluğu” kavramı yerine “uluslararası sorumluluk” ifadesini kullanır ancak VI. Madde kapsamındaki sorumluluk devletlere atfedildiğinden, devlet sorumluluğu da uluslararası sorumluluğun bir uzantısı olarak ifade edilebilir[xvii]. Rusya’nın uzay faaliyetleri bakımından bu uluslararası sorumluluğu (responsibility bağlamında) taşıdığı ve buna uygun davranma yükümlülüğü bulunduğu ifade edilebilir. Dış Uzay Antlaşması’nın VI. Maddesi uyarınca devletler uzay faaliyetlerinden, uzay araçlarından sorumludurlar. Nitekim 1978 yılında SSCB’ye ait nükleer reaktör taşıyan uydunun Kanada topraklarındaki bir ormanlık araziye düşmesi nedeniyle dış uzayı kapsayan bir sorumluluk sözleşmesi niteliğini haiz 1972 Sorumluluk Sözleşmesi (Liability Convention (LIAB)) uyarınca radyoaktif kirlenmenin temizlenmesi amacıyla yapılan harcamaların SSCB’den tazmini[xviii] söz konusu olmuştur. Tıpkı Kanada örneğinde olduğu gibi devletlerin meydana gelen zararlardan sorumluluğunu gündeme geldiği “liability” bağlamındaki sorumlulukta ise Rusya’nın zararları tazmin sorumluluğu gündeme gelebilecektir. “responsibility” bağlamında sorumluluğun olduğu her durumda “liability” bağlamında sorumluluk gündeme gelmemekte, fakat “liability” bağlamında yani tazmin sorumluluğunun gündeme gelmesi halinde “responsibility” bağlamındaki sorumluluk zorunlu olarak gündeme gelmektedir[xix]. Dolayısıyla, devletlerin bu hususta zararının meydana gelmesi halinde Rusya’nın iki tür sorumluluğu da söz konusu olabilecektir.
Diğer yandan uzay hukuku bakımından temel ilkelerden biri olan uzayın barışçıl amaçlarla kullanılması bakımından da bazı sorunlar gündeme gelmektedir. Rogozin’in örtülü tehdidi ABD, Avrupa ya da Çin ve Hindistan bakımından muhtemel tehlike hususu nedeniyle, 1967 Dış Uzay Sözleşmesi’nin 4. Maddesi, Ay Anlaşması’nın 3. Maddesi[xx] ve bunun yanında da teamül niteliğini haiz olan barışçıl amaçlarla kullanım ilkesinin ihlali, gündeme gelebilecektir. Söz konusu devletlere yönelik bir zararın meydana geleceği ya da getirileceği uzayın barışçıl amaçlarla kullanılması prensibi ile de bağdaşmamaktadır. Uzay “res communis” niteliğini haizdir ve dolayısıyla uluslararası toplumun kullanımına açıktır. Bu kullanımın da barışçıl kullanım ilkesini ihlal etmemesi gerekmektedir.
Bunlara ilaveten, Rusya, Vostochny Cosmodrome isimli fırlatma platformdan, ANGARA isimli roketiyle fırlatmayı planladığı OREL isimli mürettebat kapsülü yapmaktadır. Fakat bu kapsül NASA’nın ayın yörüngesindeki planlı ileri karakolu olan Gateway ile kenetlenebilecek şekilde tasarlandı ve dolayısıyla söz konusu yaptırımların ardından, bu ve Rusya’nın uzay programındaki diğer faaliyetler bakımından nasıl bir etki doğuracağı hususunda belirsizlik oluşmaktadır[xxi]. Zira yaptırımların ardından Gateway ile kenetlenebilme imkanının ortadan kaldırılması ya da buna ilişkin bir engel oluşturulması halinde söz konusu faaliyet bakımından Rusya’nın nasıl bir yol izleyebileceği net değildir.
III. Sonuç
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali nedeniyle uygulanan yaptırımlar eliyle Ay ve diğer gök cisimleri dahil olmak üzere uzayı keşfetme ve bilimsel araştırma yapma özgürlüğünün kısıtlanması, buna ilaveten Rusya’nın tehdidi karşısında uzayın barışçıl amaçlarla kullanım prensibinin ihlalini teşkil etmektedir. Bununla ilintili olarak da Rusya’nın uluslararası sorumluluğu ve tehdit ile işaret edilen olayların gerçekleşmesi ile meydana gelebilecek zararlardan ötürü tazmin sorumluluğu gündeme gelecektir.
[i] Ведомости. (2018, November 29). СМИ выяснили детали космической стратегии россии до 2030 года. Ведомости. Retrieved March 3, 2022, from https://www.vedomosti.ru/technology/news/2018/11/29/787856-detali-kosmicheskoi-strategii
[ii] Edelkina, A. Karasev, O. Velikanova, N. (2015). Space Policy Strategies and Priorities in Russia, National Research University Higher School of Economics, 9/11 Myasnitskaya str., Moscow, 101000, Russian Federation
[iii] Bkz: Doyle, E. S. (2011). The Nandasiri Jesentuliyana Keynote Lectures, A Concise History of Space Law: 1910-2009. in: New Perspective on Space Law: The Proceedings of the 53rd IISL Colloquium On The Law of Outer Space – Young Scholar Session, Edited by: Sundahl, M.J. and Gopalakrishnan. Published by: Indian Space Research Organisation, International Institute of Space Law (IISL), Paris.
[iv] Danışman,S.Z. (2019), Uzay Hukukunda Devlet Egemenliği ve Mülkiyet, Adalet Yayınevi:Ankara. S.13.
[v] İbid ıı, S.13, as cited by: İnce,F. (2015). Uzay Bir İnsanlık Serüveni – Bilimleri, Teknolojisi, Hukuku, Politikaları. (Birinci Baskı). Ankara: Nobel Yayıncılık, 331-332.
[vi] İbid ııı.
[vii] İbid II, as cited by: Acer,Y., Kaya, İ.(2015). Uluslararası Hukuk Temel Ders Kitabı. (Altıncı Baskı). Ankara: Seçkin Yayıncılık, 256-257.
[viii] Why SpaceX And Amazon Are Launching 42 000+ Satellites?, CNBC, last access 04.04.2021, retrieved from: https://youtu.be/Qd3suMNNIVs
[ix] Sputnik Türkiye, Rusya’nın Progress MS-16 Robotik Uzay Aracı Başarıyla Fırlatıldı. Sputnik.last Access: 28.02.2022, retrieved from: https://tr.sputniknews.com/20210216/rusyanin-progress-ms-16-robotik-uzay-araci-basariyla-firlatildi-1043818752.html
[x] Doyle, E. S. (2011). The Nandasiri Jesentuliyana Keynote Lectures, A Concise History of Space Law: 1910-2009. in: New Perspective on Space Law: The Proceedings of the 53rd IISL Colloquium On The Law of Outer Space – Young Scholar Session, Edited by: Sundahl, M.J. and Gopalakrishnan. Published by: Indian Space Research Organisation, International Institute of Space Law (IISL), Paris. p.19.
[xi] Von Asten, E. (2011). Legal Pluralism in Outer Space, in: New Perspective on Space Law: The Proceedings of the 53rd IISL Colloquium On The Law of Outer Space – Young Scholar Session, Edited by: Sundahl, M.J. and Gopalakrishnan. Published by: Indian Space Research Organisation, International Institute of Space Law (IISL), Paris. p.120.
[xii] Gohd, C. (2022, February 24). US sanctions on Russia over Ukraine invasion will degrade Russian space program, Biden says. Space.com. Retrieved March 1, 2022, from https://www.space.com/us-russia-sanctions-space-program-impact
[xiii] İbid XI
[xiv] İbid XI
[xv] РОГОЗИН. (2022, February 24). Так вы это уже делаете и планируете окончательно уничтожить с 1.01.2023 года мировой рынок космической конкуренции, вводя санкции на наши ракеты-носители. мы в курсе. это тоже не новость. мы и здесь готовы действовать.3. вы хотите уничтожить наше сотрудничество на МКС? Twitter. Retrieved March 1, 2022, from https://twitter.com/Rogozin/status/1496933832905404422
[xvi] Treaty on Principles Governing the Activities of States in the Exploration and Use of Outer Space, including the Moon and Other Celestial Bodies, Adopted by the General Assembly in its resolution 2222 (XXI), opened for signature on 27 January 1967, entered into force on 10 October 1967.
[xvii] Frans von der Dunk, International space law, in HANDBOOK OF SPACE LAW, 86, 87 (Frans von der Dunk & Fabio Tronchetti eds. (2017). p.46.
[xviii] İnce, 2015, 258-259, aktaran: Danışman,S.Z. (2019), Uzay Hukukunda Devlet Egemenliği ve Mülkiyet, Adalet Yayınevi:Ankara. s.22.
[xix] Bin Cheng, International Responsibility and Liability for Launching Activities, XX AIR AND SPACE LAW 297 (1995) p. 308. (“[R]esponsibility can mean simply a factual
relation of authorship. … [R]esponsibility implies a person’s answerability for his or her own
acts.” Ayrıca bkz:“[B]reaches of applicable legal norms causing damage to another create liability, which consists in an obligation to make integral reparation to the other person for the damage caused.”).
[xx] Agreement Governing the Activities of States on the Moon and Other Celestial Bodies (hereafter Moon Agreement), New York, done 18 December 1979, entered into force 11 July 1984; 1363 UNTS 3; ATS 1986 No. 14; 18 ILM 1434 (1979).Art.3.
[xxi] İbid XI
1 Comment
Gayet güzel bir özet, faydalı bir çalışma olmuş. Emeğinize sağlık.